2 Ocak 2015 Cuma

BARIŞ ABİ...


 Bundan yıllar önce yine böyle bir gün bir “BARIŞ” doğdu bu topraklarda bir yerlerde. Kim bilebilirdi ki o günlerde onun kocaman bir “BARIŞ” ümidi olacağını binlerce yürekte. 
En kıymetli doğum günlerinden biridir doğduğu gündür çok sevgili BARIŞ MANÇO’nun doğum günü. 


Onun gibi güzel insanların asla ölmediğine inanmadığımız için doğumlarıyla onları anmak, hatırlamak ve anlamaya çalışmak daha anlamlı geliyor. İşte o anlamlı günlerden biri 2 Ocak. Yalnız ülkesi için değil farklı toplumların kardeşliği için de çalışan dünyanın her yerinden bize gülücükler saçan, şarkılarıyla ruhlarımız okşayan bu adam hepimizin Barış Abisi oldu. O güzel günleri ucundan da olsa yakalamış bir nesil olduğumuz için şanslıyız. Ve onu gelecek nesillere tanıtmak için de sorumlu. İşte bu bilinçle ondan bahsedelim, onun şarkılarını söyleyelim, dinleyelim. 


2 Ocak 1943 tarihinde annesi Rikkat Hanım ve babası Hakkı Bey’in 2. Çocuğu olarak dünyaya gelen bu güzel bebeğe ailesi ikinci dünya savaşının sonlarına doğru doğduğu için barışa duyulan özlem nedeniyle BARIŞ adını vermiştir. Kendi deyişiyle bir Barış Çelebidir. 
Aslında kendisini en güzel yine kendi anlatır. Şarkıları, söyledikleriyle. Bir röportajında “Barış Manço özetle kimdir?” sorusuna; 

Özetleyemem ama gerekirse, Barış Manço şarkı söyler, ikincisi çocuk programı yapar, üçüncüsü dünyayı gezer. Bu toplum beni şarkı söylerken tanıdı ve çocuklarla ilgilenirken bir daha tanıdı ve bu arada dünyayı dolaşıp başka insanları anlatan kişi olarak tanıdı.” diye cevap vermektedir. Ve en güzel şu şekilde kendini hayatını özetlemiştir aslında 


Gerçektende Barış Manço kimdir sorusuna net bir cevap bulamayız hiçbir zaman. Şarkıcı, besteci, şair, müzisyen, seyyah, fikir adamı, kültür elçisi.. pek çok sıfatla nitelenebilir. Fakat bunların hiçbiri tek başına yeterli değildir. Barış Manço bu ülkeyi ülke yapan başlıca değerlerin biridir tek başına. Dünyaya geliş amacının şu cümlelerle ifade etmiştir; 

Ben bu dünyaya şarkıcı olarak gelmedim. Benim birinci işim bu değil. Ben bu düşüncelerimi bu dünyaya aktarmak için geldiğime inanıyorum. Bu düşünceler bazen müzik eşliğinde daha güzel, daha şirin, daha hoş algılanıyor. Onun için bana verilen bu nimeti kullandım.” 


Kolay değildir 7’den 77’ye tüm insanların kalbinde aynı ölçüde sevgiyle yer bulabilmek. Barış Abi başardı bunu. İstediği de buydu. Kişisel şöhreti için değil, insanların hangi dilden, dinden, ırktan, düşünceden olursa olsun ortak paydada bulaşabileceğine inandı hep. İnsanların özünde var olan iyiliğe ve sevgiye inandı. Toprağını, kültürünü sevdi. Şarkılarında onları anlattı, bizi anlattı. Bu insanları sıcaklığı paylaştı. İşte bu yüzden aralarında dağlar kadar fark görünen iki insan da Barış Manço denildiğinde aynı heyecan, aynı ışık dolu gözle sevdi onu. Böylece evrenselliği yakaladı. Çünkü aslında anlattığı tüm dünya insanlarının haliydi. ( bu dünya benim memleket dedi tüm kalbiyle). Dünyada adı gibi “BARIŞ” olsun istedi. Çocuklarına isim koyarken bile böylesi ince düşünceli, taşıdığı felsefeyi böyle derin yaşayan ve yaşatan biriydi. (doğu ve batının kardeşliğine olan inancının sonucudur Doğukan ve Batıkan isimleri) 

Bu cümlelerin sonu gelmez elbette. Anlatmakla bitmez Barış Manço. Sayfalar kitaplar yetmez anlatmaya. Zaten bizim yapmamız gereken de şöyleydi böyleydi demekten çok anlamaya çalışmak onu ve hayatı boyunca yürüttüğü kavgaya ortak olmak. Şarkılarını güzel diye dinlemek değil sadece, orada anlattığını anlamak, içselleştirmek, okumak. Evet bir kitap gibi okunmalıdır Barış Manço söyledikleri, yaptıkları, yapmaya çalıştıkları ve tüm hayatıyla. Ve devam etmelidir onun yolunda. 

"insanlar isimleri unutulunca ölür" demişti ya işte o yüzden ölüm kelimesi ile yan yana gelmeyecek hiç bir zaman. o sonsuza kadar Barış Abi'miz olarak yaşayacak yüreklerimizde. onu hatırlayacağız ıspanak yerken, ilerde çocuklarımıza arka koltuğa oturmaları gerektiğini anlatırken… 


Barış Manço’nun doğduğu gün ”BARIŞ”ın yeniden doğduğu gün. Her şeyiyle, bize kattığı her değerle “BARIŞ” a olan umudumuzun yeniden hayat bulduğu gün. İşte asıl “ o gün  bayram” Barış Abi. Erken kalkıp en güzel giysilerimizi giyeceğimiz ve dudağımızda “BARIŞ” şarkılarıyla yalnız “BARIŞ”ı dileyeceğimiz. 
Simsiyah gecenin koynunda o şimdi, uzaklarda bir yerlerde güneşlerin doğduğunu bilerek. Hala umut ederek ve gülen gözlerle adam olmuş çocuklarının o umudu taze tuttuğunu gururla izleyerek... 

İyi ki doğdun BARIŞ ABİ, iyi ki varsın, iyi ki sonsuza dek var olacaksın… 

Seni çok seviyoruz!... 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder