Bazı insanlar vardır. Sadece
kendileri olmanın çok ötesinde yaşantılarıyla, duruşlarıyla bir simge olmuştur.
Tıpkı sanatsal değeri yüksek heykeller gibi sadece var olarak anıtlaşır ve her
bakana hayat ışığı verirler. Kişilikleri kişisel olmaktan çıkmış topluma örnek
bir model olmuştur. İşte Süleyman Seba bu anıt insanlardan biriydi. O bir
Beşiktaşlı olmanın ötesinde gerçek bir Cumhuriyet adamı, örnek bir İstanbul
beyefendisi olarak çıkıyor karşımıza.
Dünyanın dört bir yanında olduğu
gibi ülkemizde de futbol sadece bir spor olmanın çok ötesinde. İlginç ki çok
geniş kitlelerin ilgi duyduğu bu alan gerçekten de toplumların kimliğini
yansıtabilecek denli etkili. Taraftarın tribündeki hal ve hareketlerinden tutun
da takımların söylemleri, futbolcuların davranışlarına kadar bize bir ayna
olabilecek derecede yansıtıcı. Bugün sadece tüketim üzerine kurulmuş
hayatlarımızda sıkışıp kalmışken futbolun da giderek endüstrileştiğini, yalnız
para temeli üzerine şekillenip duygudan uzaklaştığını tartışmak elbette çok
normal. Ama bunun böyle olmadığı zamanlar da vardı. İşte o özlediğimiz geçmiş
günlerde sokakta insanların birbirine gülümseyerek selam verdiği, kimsenin
başkasının hakkında kötü düşünmediği komşunun komşusunun halinden haberdar
olduğu o güzel zamanlarda futbol da hiç kuşkusuz bu kadar kirlenmiş değildi.
İşte Süleyman Seba o dönemin gerçek bir temsilcisi. Bu yüzden Beşiktaşlı olan
ya da olmayan herkes sevgi ve saygıyla bahsediyor ondan. Çünkü Süleyman Seba
dendiğinde; başta tevazu, fedakarlık, dürüstlük, hoşgörü, çalışkanlık,
disiplin, bağlılık bugün ihtiyaç duyduğumuz tüm değerleri hatırlıyoruz. O,
özlem duyduğumuz samimi geçmişin vücut bulmuş hali adeta. Bu yüzden bir başka
seviyoruz onu.
Herkesin taraftar olduğu takıma gönül vermek
için bir nedeni hatta çoğu zaman bir hikayesi vardır. Beşiktaşlı olmak ise
herkes gibi gönül bağıyla bir futbol kulübüne ilgi duymanın yanında Şeref
Bey’ler, Baba Hakkı’lar la başlayan Süleyman abi ile devam eden bir hayat
duruşunun da sembolüdür. Aslında bu
duruş renklerden hatta spordan bağımsız toplumumuzun özlediğimiz karakteri.
İşte bu yüzden Süleyman Seba’yı bilmek, anlamak, tanımak önemli. Çünkü bu
insanların yaşamlarının her anı bize ders niteliğinde. Özellikle onun aktif
dönemini çok da yaşayamamış biz gençler için.
Bu ihtiyacı
karşılamak istercesine yazılmış Rıdvan Akar’ın “Beşiktaşın Dervişi; Süleyman
Seba” isimli kitabı. Gerçek bir Cumhuriyet beyefendisinin, aşk derecesinde
tutkun olduğu Beşiktaş sevdalısı bir adamın ve her şeyden önemlisi sevgi dolu
bir insanın hayatını okuyorsunuz satır satır bu kitapta. Okudukça daha çok
seviyorsunuz onu, daha iyi anlıyorsunuz yaşadıklarını. Her sayfada daha da
büyüyor gözümüzde ve yüreğimizde Süleyma Seba. Dürüstlüğüne, fedakarlığına
çevresine verdiği güvene hayran kalıyoruz. İnsanca yaşamak için sahip olmamız
gereken tüm değerleri bir isim ve onun 88 yıllık yaşamı çerçevesinde görüyoruz.
Süleyman Seba’dan öğrendiğimiz en
önemli şeylerden biri de ne iş yapıyor olursan ol ahlaklı olmak. Bunun
istisnası yok. Hayatın her alanında ahlaklı olmanın ve çalışkanlığın gerçekten
de başarıyı getirdiğinin de en somut örneği işte. Beşiktaş’ın en başarılı
döneminin açık mimarı, başarının parayla değil azim, sabır, çalışkanlık ve
dürüstlükle elde edilebileceğini gösterdi hepimize. Bugün bize durmaksızın
pompalanan “kolay yoldan kazanmak için her şey mübah” safsatasına karşın
“şerefli ikincilik” kavramını soktu kalplerimize. Sistemin “sadece birinci olan
hayatta kalır, savaş ya da kaybet” mantığına karşı “önemli olanın mücadele
etmek ve vicdani olarak rahat olmak” olduğunu ispatlayarak dünyayı saran
kapital düzene cesurca isyan bayrağını açan da Süleyman Seba’ydı. Üstelik
düzenin en güçlü silahlarından biri olan Futbolun içindeyken.
Yaşadığımız tüm olumsuzluklara
rağmen bizi ayakta tutan, geleceği aydınlatmak uğruna mücadele vermiş ve bu
ışıkla bize yol gösteren onlarca güzel insandan biri o. Öyle çok isim var ki
onları tanımadan, bilmeden ve yaşattıkları değerleri özümseyip hayatımıza
geçirmeden umutsuzluğa kapılmak ve pes etmek imkansız. Bu yüzden ünlü “futbol
asla sadece futbol değildir” sözü gibi
dinlediğimiz müzik, okuduğumuz kitap, izlediğimiz film de sadece kendileri
olmanın dışında, bizi biz yapan şeyler. Bunları seçerken kullandığımız akıl
süzgeci bizi bu güzel insanların yarattığı değerlere bir adım daha yaklaştırır.
Seçim bizim “haksız şampiyonlukla mı şerefli ikincilikler mi?” bu sorunun
cevabı bize ömür boyu yol gösterecek olan.
Son olarak bu önemli eseri biz
gençlere bir hediye gibi üstelik Süleyman abi henüz hayattayken bize ulaştıran
Rıdvan Akar’a sonsuz teşekkürler. Ve elbette, maalesef ülkemizde her başarılı ve dürüst
insana yapılanlar gibi içinde kalan kalp kırıklarıyla yakın zamanda aramızdan ayrılan Süleyman Seba’ya…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder